SpaceX’in Tarihsel Gelişimi

Devrim Akyurek
7 min readDec 3, 2020

--

1. Kuruluş Dönemi

SpaceX (Space Exploration Technologies Corporation), 2002 yılında, Elon Musk tarafından Amerika Birleşik Devletleri / Kalifornia eyaletinde kurulmuştur. SpaceX dünyanın en gelişmiş roket ve uzay araçlarını tasarlayan, üreten ve devlet projesi dışında uzaya ilk çıkmayı başaran ticari amaçla kurulmuş firmadır. Şirket gezegenler arası yaşamayı nihai hedef haline getirerek uzay taşımacılığında devrim yapmayı planlamaktadır.

SpaceX kuruluş amacını kısa ve nihai uzun vadeli hedefleri açısından incelediğimizde, kısa vadede tekrar kullanılabilir, uzaya çıkma maliyetinin 2.500 Dolar / kg altında bir maliyet ile (1970–2000 yılları arasında 18.500 USD / kg) uzayın herkes için erişilebilirliğini sağlamaktır, uzun vadede ise Musk’un temel amacı Mars’ta ilk koloniyi kurmak, gezegenler arasında uzay taşımacılığını yapmaktır.

Elon Musk insanların uzay keşfine olan ilgisini artırmak ve NASA’nın (The National Aeronautics and Space Administration) bütçesini artırmak amacıyla 2001 yılında ilk olarak susuz jel ile tohum içeren deneysel minyatür bir seranın Mars’ta kurulmasını anlatan “Mars Vahası” (Mars Oasis) adında konsept bir proje geliştirdi. Fakat o zamanın uzay bütçesi ile ve mevcut roket teknolojisi ile projenin hayata geçirilmesi mümkün gözükmemekteydi.

Ekim 2001’de Musk ilk olarak Rusya’dan yenilenmiş kıtalar arası balistik füze (ICMB) satın almak istedi fakat roket için istenen 8 milyon dolar, Musk’un vazgeçmesine neden olmuştur. Keza Musk yapmış olduğu hesaplamalara göre ham madde bir roketin satış fiyatının sadece %3’ünü oluşturduğunu ve uzaya gönderim maliyetlerini %90 daha ucuz olacağını inanmaktaydı. Bunun üzerine Musk kendi roketini kendisinin üreteceği bir firma kurmaya karar vermiş ve önceden kurmuş olduğu PayPal’ın satışından elde etmiş olduğu paranın 100 milyon Dolarını sermaye olarak koyarak Haziran 2002’de roket motoru mühendisi Tom Mueller ile beraber Howthorne / California’da SpaceX’in kuruluşu gerçekleştirmiştir.

2. Ticari Başarıları

SpaceX için kuruluşundan bugüne yapmış olduğu en büyük başarıları tekrar kullanılabilir dünya yörüngesine yerleştirilebilir roketler üretmesi ve uzaya çıkış maliyetlerinde yapmış olduğu büyük maliyet azaltımı olmak üzere temelde iki tanedir.

SpaceX 18 Ağustos 2006’da ilk büyük anlaşmasını NASA ile Uluslararası Uzay İstasyonuna (ISS) kargo ikmalini gerçekleştirmek üzere 278 milyon Dolar karşılığı yapmıştır.

SpaceX’in ilk Dünya yörüngesine roket gönderim denemesini Mart 2006’da gerçekleştirmiş olup yakıt tankında meydana gelen sızıntı sebebi ile başarısızlıkla sonuçlanmıştır (Falcon 1) fakat bu başarısızlık büyük bir tecrübe edinmelerini sağlamıştır. Falcon 1 ile yapılan sonraki üç deneme de çeşitli sebepler ile başarısızlıkla sonuçlanmış fakat firma denemekten vazgeçmemiş, ilk başarılı denemesini kuruluşundan 6 yıl sonra 28 Eylül 2008 tarihinde yine aynı roket olan Falcon 1 ile yapmıştır. Bu tarih uzay tarihi için bir dönüm noktası niteliğindedir, keza devletler dışında yörüngeye ulaşan ilk ticari firma SpaceX olmuştur. Firmanın Falcon 1 ile yapmış olduğu son uçuş ise ticari bir uçuş olan Malezya’ya ait RazakSat uydusunun düşük dünya yörüngesine yerleştirmesidir.

Yörüngeye ulaşma başarısının ardından SpaceX tüm sektörün ilgi odağına getiren bir gösteri uçuşu niteliğindedir ve bu başarı sayesinde ticari anlaşmalar ardı ardına gelmeye başlamıştır. Bu tarihten sonraki ilk büyük anlaşması NASA ile ISS’e kargo taşımak üzere 1,6 milyar Dolar değerinde bir anlaşmadır. Daha sonrasında özel sektör ve devletler ile dünya yörüngesine uyduların gönderimi anlaşmaları yapmıştır.

Aralık 2010, SpaceX için önemli dönüm noktalarından biridir. Firma, Dünya yörüngesinden çıkıp tekrar başarılı bir şekilde Dünya’ya geri getirilmesini başaran (Dragon Kapsülü) ilk firma konumundadır. 25 Mayıs 2012’de ise Dragon kapsülü ISS’le kenetlenmeyi başararak kargo taşıması yapabilen ilk ticari nitelikteki uzay aracı olmuştur. Aynı yılın Ağustos ayında uzaya astronot gönderimi konusunda NASA ile yeni bir anlaşma imzalamıştır.

Falcon 1’in üst versiyonu Falcon 9 (9 motorlu olması adındaki 9’u referans vermektedir) roket çalışmaları bu süreçte diğer taraftan yürütülmüştür. Falcon 9 da eski versiyonu gibi tekrar kullanılabilir şekilde üretilmiş olup 2015 yılında fırlatma alanına yakın bir konuma iniş yapmayı başarmıştır. 2016 yılında başladıkları uydu gemisine (drone ship) iniş yapma çalışmaları sonucunda 2017 yılında yapılan fırlatma başarı ile sonuçlanmıştır.

2018 yılına geldiğimizde SpaceX üçüncü jenerasyon uzay aracı olan Falcon Heavy’nin ilk test uçuşlarına başlamıştır. Yapılan testlerin 1/3’ü başarısız sonuçlansa da zaman içerisinde başarı başarılı inişlerini artırmıştır. Falcon Heavy, Elon Musk’un yine sahibi olduğu Tesla firmasının (elektrikli araç üretimi yapmakta olan sektörünün lideri konumundaki bir firmadır) üretmiş olduğu ve Elon Musk’ın işe giderken kullandığı Tesla Roadster markalı aracını astronot kıyafetleri giydirilmiş cansız manken “Starman” yerleştirerek güneş yörüngesine yerleştirilmiş bir uçuşu Şubat 2018’de başarı ile gerçekleştirmiştir. Şubat 2018’de yapılan bu uçuş hakkında yazının ilerleyen bölümlerinde detaylı değerlendirme yapılmıştır.

SpaceX uzay turizminin kapılarını açıyor

30 Mayıs 2020 yılı hem SpaceX için hem de dünya için yeni bir dönüm noktası niteliğindedir. Astronot Douglas Hurley ve Robert Behnken, Falcon 9 roketi ile, Crew Dragon kapsülü içinde Kenedy Uzay İstasyonundan uzaya gidip dünyaya başarı ile geri dönüş yapmışlardır. Böylece uzaya insan gönderen ilk ticari firma SpaceX olmuştur.

2020 yılındaki uçuş Amerika Birleşik Devletleri (ABD) açısından bakarsak 2011 yılından beri kendi topraklarından uzay uçuşu yapmayan, uçuş yapabilmek için Rusya’ya bağımlı olan ve Rusların kullanmış olduğu Soyuz kapsülünde yer almak için astronot başına 80 milyon dolar ödemek durumundadır. Maliyetinden öte SpaceX ABD’ye tekrardan uzay yarışında öne geçmesini sağlamış, dünyanın en gelişmiş ülkesi imajını sağlamlaştırmıştır. Rusların kullandığı Soyuz kapsülünde astronotlar hareket imkanı olmadan taşınırken, Dragon kapsülünde 7 astronot rahat bir şekilde taşınmaktadır.

Bu durum uzay turizmi için de en önemli adım olduğu söylenebilir, keza şirket COO’su Gwynne Shotwell Şubat 2020’de SpaceX’in 2021 yılında turistleri dünya yörüngesinde taşıyacak ilk seferin gerçekleştireceklerini duyurdu. Yolcular Crew Dragon adı verilen kapsül ile uzayda seyahat edecekleri belirtildi. Daha önce Rusların Soyuz kapsülü ile ISS’e taşınan 7 turistin bulunduğu yörüngeden iki ya da üç kat daha yükseğe çıkacağı da belirtilmiştir. Bu açıklama ile uzay turizmi rekabetinin, üstünlük kurma çabalarını da görmekteyiz.

Diğer taraftan Mission Impossible serisinin yeni filminin SpaceX’in Crew Dragon kapsülünde çekileceğine dair Elon Musk, Universal Studios ve NASA tarafından olumlu açıklamalar yapılmaktadır.

Japon milyarder Yasuka Maezawa ve kendisinin belirleyeceği 6–8 arasındaki sanatçı ile beraber 2023 yılında SpaceX ile bir haftalık ay yolculuğu yapacağı da duyurulmuştur.

Günümüzde firmalar büyük reklamlar harcamadan tanıtımlarını yapmakta olduğu bilinen bir yöntemdir. SpaceX de benzer bir yol izleyerek 2018’de Tesla aracını uzaya yollayarak, 2021 yılında da bir sinema filminin uzay istasyonunda çekilmesi gibi dikkat çekici yöntemler kullanmaktadır. İzlenen bu yol firmaya olan güveni artırmakta ve yatırımcıları çekmektedir.

Finansal açıdan 100 milyon dolar şahsi sermaye ile kurulan şirket, Ağustos 2020 tarihinde 1,9 milyar dolar değerinde yeni bir fon, şirkete yatırım yaparak şirketin tahmini değerini 64 milyar dolar seviyesine çıkartmıştır. Tahmini belirlenen değer firmanın çok yakında dünyanın en değerli 10 şirketi arasına gireceğini çok net göstermektedir (Dünyanın en değerli 10. şirketi 108 milyar dolar ile Master Card’tır).

Pazarlama Açısından Genel Değerlendirmeler

1. SpaceX kendi ‘mavi okyanusu’nu oluşturdu

‘Mavi okyanus’, birçok şirketin keşfetme hayali kurduğu, keşfederek başarılı olanların adını tarihe yazdırabildiği bir kavram. Kavramın kökenini denizcilik metaforundan gelmekle birlikte rekabetsiz yeni bir pazar alanının yaratılması esasına dayanmaktadır. Fiyat rekabetini reddederek, değer vaadi-hedef pazar eşleşmesine yenilikçi uygulamalarla fark yaratmayı hedeflemektedir. Kırmızı okyanusun (birçok şirketin ve rekabetin bulunduğu pazar alanı) aksine henüz keşfedilmemiş bir alanları keşfetmeyi amaçlamaktadır. SpaceX de geliştirdiği tekrar kullanılabilir roketler ile düşürdüğü uçuş maliyetleri sayesinde roketleri yeni bir hedef pazar ile buluşturabilmeyi hedeflemektedir. Gerçekleştirdiği devrim sayesinde uzaya seyahat artık belirli bir ekonomik güce sahip kişiler için erişilebilir hale gelmiş, şu ana kadar firmadan firmaya ya da firmadan devletlere sağlanan hizmet, müşterilere yapılabilir duruma gelmiş bulunmaktadır. Bu yolla SpaceX belki de tarihte bir dönüm noktası yaratabilecek diğer yandan da kendi oluşturduğu mavi okyanusu sayesinde rekabetsiz olanda büyük bir büyüme gerçekleştirebilecektir.

2. SpaceX: pazarlamanın uzayla heyecan veren buluşması

Uzaya seyahat, günümüzde yüksek tempolu bir rekabet ile adım adım yaklaşıyor olsa da konsept olarak aslında çok da yeni olmayan bir konsept. 1940’lardan bu yana birçok hikayeye ve filme konu olmuştur. Günümüzde bu kadar heyecan yaratmasının sebebi ise artık herkes için çok daha ulaşılabilir olması ve bir de yürütülen harika pazarlama stratejisidir. Elon Musk Tesla, SpaceX, Boring Company gibi şirketlerin kurucusu olmakla beraber attığı sıra dışı adımlarla kendisi de bir fenomene dönüşmüştür. Twitter hesabından gerçekleştirdiği samimi ve filtresiz paylaşımlar ile milyonlarca kişinin ilgi ile takip ettiği bir kişi olmayı başarmıştır. Bu durum da tabi şirketlerinin yürüttüğü faaliyetlerin pazarlamasında elinde büyük bir koz haline dönüştü. Kendisi de bu kozu çok başarılı şekilde kullanmaya ve kendisinden söz ettirmeye devam ediyor. Bütün bu ününe şirketlerinin gerçekleştirdiği ilgi çekici faaliyetleri de eklediğimizde her bir lansmanı milyonlarca kişi tarafından takip edilen ve tüm dünyaca günün en çok konuşulan olayı olmayı başarıyor. SpaceX’in etkinlikleri de bunların başında yer alıyor.

SpaceX, 7 Şubat 2018’de gerçekleştirdiği Heavy Falcon’un fırlatılışında rokete Elon Musk’ın başka bir şirketi olan Tesla’nın araçlarından Tesla Roadster da yer alıyordu. Roketin pazarlaması gerçekleştirilirken, roket de aynı zamanda bir pazarlama aracına bir nevi kanala dönüştü. Etkinlikte roketten çok fırlatılan araç ve oluşturduğu etkileyici görüntü konuşulsa da bu sayede Youtube kanalında 13 milyondan fazla kişi tarafından canlı olarak izlenen fırlatılışta yer alan aracın uzayda süzüldüğü görüntüler izleyenleri heyecana sürüklerken geçmişten beri ilgi çekici olan uzay serüveni ile kendi ürünlerini akıllıca bir araya getirerek bütün dünya tarafından çok konuşulan ve yıllarca hatırlanacak olan bir reklam yapmayı başardı. Bu sayede her iki şirketinin adını pazarlama tarihine yazdırırken prestijini de doruk noktasına taşımış oldu. Bir diğer ilgi çekici nokta ise aracın üzerinde “İnsanlar tarafından, dünyada üretildi.” yazmasıydı. İlk okunuşta bu, dünya dışarısına da iletiletilecek bir mesaj gibi düşünülse de asıl mesaj dünyada yer alan müşterilerineydi. Şirket kendisini ve ürünlerini çağın en öte noktasında konumlandırmayı başararak, kendisini müşterilerinin zihinlerinde “en yenilikçi” konumuna oturtarak, gelecek ile kendisini yakından ilişkilendirmeyi başardı. Henüz firmadan firmaya satış yapmakta olan bir şirket olsa da yürüttüğü başarılı pazarlama faaliyetleri ve oluşturduğu yenilikçi imaj ile borsa hisseleri tavan yaparken, başlayacağı uzay seyahati faaliyetleri için müşterilerde güven ve heyecan yaratmayı sağladı.

Uzaya seyahat her ne kadar heyecan verici olsa da birçok kişi için hala oldukça ürkütücü bir konsept. Tabi sıradan insanlar için hala astronomik seviyede olan fiyatı da cabası. SpaceX yürüttüğü samimi iletişim ve devasa lansmanları sayesinde, seyahati karşılayabilecek durumu olsa da hala çok ürkütücü bulan ve konsepte yabancı olan potansiyel müşterilerinin zihinlerinde güven uyandırmaya ve kitleleri uzay yolculuğu konseptine yakınlaştırmayı hedefliyor. Konsepti ilerici ve havalı olarak her mecrada görünür kılarak sıradanlaşmasını ve normalleşmesini sağlamayı amaçlıyor. Bu sayede talebi yükselterek hedef pazarını genişletmeyi amaçlıyor.

Astronotlarının hayatlarını ve SpaceX’te çalışma kültürünü görünür kılması ile havalı ve yenilikçi imajını tazelerken, tasarladığı yeni astronot kıyafetleri ile en ince detayına kadar özenle düşünülmüş bir imaj çiziyor ve zihinlerdeki uzay algısını kökünden değiştirmeyi hedefliyor. Günlük kıyafetlere benzer tasarımlara sahip yeni uzay kıyafetleri ile astronotlar çok daha sıradan insanlara benziyor bu da müşterilerde daha yakın ve rahat bir imaj yaratıyor. Diğer yandan da şirket kendisinden önce olan bütün düzeni değiştirdiğini ve uçtan uca bir deneyim hazırladığının algısını müşterilerinin zihnine yerleştiriyor.

“Mars’ta ölmek istiyorum. Sadece oraya çarpmayı değil…”

--

--